Ali Çetinkaya Blv. No:52 D:25-26 Alsancak, İzmir
info@drvolkandede.com.tr
Ali Çetinkaya Blv. No:52 D:25-26 Alsancak, İzmir

Endoskopik Cerrahi (Histereskopi ve Laparoskopi)

Endoskopik Cerrahi (Histereskopi ve Laparoskopi)

Kısırlık tedavisinde endoskopik cerrahiler sık kullanılır. Özellikle histeroskopi rahim içini değerlendirdiğimiz önemli bir uygulamadır.

Histeroskopi Nedir?

Adından da anlaşılacağı gibi histeroskopi (histero = uterus, skopi = görmek) uterus içerisine, iç yüzeyindeki örtünün incelenmesi amacıyla endoskop uygulanmasıdır. Yöntem, infertiliteye neden olabilen ve aşağıda örnekleri verilen çeşitli uterus sorunlarının tanısında yardımcı olabilir:

  • Mukoza altındaki (iç) miyomlar
  • Yapışıklıklar
  • Endometrium polipleri
  • Uterus bölmeleri ve diğer doğuştan malformasyonlar

Histeroskopiden önce uterus hakkında, ameliyat sırasında faydalı olabilecek bilgiler edinmek amacıyla histerosalpingografi (uterusu ve fallop borularını gösteren radyografi) çekilebilir. Çok sayıda doktor, yardımcı olarak vajinal ultrasonografi de yapmaktadır. Tanı amacıyla yapılan histeroskopi genellikle, genel ya da lokal anesteziyle yapılarak yaklaşık 30 dakikada tamamlanan bir tetkiktir.

Histeroskopi Nasıl Yapılır?

Histeroskopinin birinci basamağında uterus boynu (serviks), bir dizi dilatatör kullanılarak gerilir ve açılır. Dilatasyon tamamlandığında dar, ışıklı bir optik aygıt olan histeroskop serviksten geçirilerek uterusun alt ucuna ulaştırılır. Daha sonra, histeroskop aracılığıyla uterusa berrak bir solüsyon (Hsykon veya glisin) ya da karbondioksit gazı enjekte edilir. Uterus içerisine verilen solüsyon veya gaz, uterus boşluğunu genişletir, kan ve mukusu temizler ve cerrahın, uterus iç yapısını doğrudan görerek incelemesini sağlar.

İşlem sırasında doktor, sistematik olarak servikal kanalın ve uterusun iç yüzünü örten örtüleri inceler, fallop tüplerinin uterus boşluğuna açıldıkları uçları (ostium) görmeye çalışır.

Bazı doktorlar histeroskopiden sonra kürtaj (uterus iç yüzeyinin cerrahi bir aletle kazınması) uygular ve endometrium dokusu parçalarını patolojik muayeneye yollar.

Operatif Histeroskopi Nedir?

Günümüzde histeroskopi tekniği, operatif histeroskopiyi de içerecek şekilde genişletilmiştir. Operatif histeroskopi, tanıya yönelik (diagnostik) histeroskopi sırasında bulunan çeşitli uterus anormalliklerinin tanı sırasında tedavi edilmesine olanak verir.

Operatif histeroskopi tekniği, diagnostik histeroskopiye benzer, fark olarak makaslar, biyopsi forsepsleri, elektrokoterler ve kavrayıcılar gibi ameliyat aletleri, operatif histeroskoptaki kanaldan geçirilerek uterus boşluğuna sokulur ve miyomlar, nedbe dokuları (yapışıklıklar veya sineşiler) ve polipler, bu aletler kullanılarak uterustan çıkarılabilir. Uterusta bölme (septum) mevcut olması gibi konjenital anormallikler de yine histeroskop aracılığıyla düzeltilebilir.

Histeroskopi Komplikasyonları Nelerdir?

Histeroskopi sırasında komplikasyonlar seyrek olarak görülür. Az sayıda vakada, uterus veya fallop tüplerinde enfeksiyon gelişebilir. Bazen uterusun arka duvarında bir delik açılabilir (perforasyon). Ancak açılan delik kendiliğinden kapandığı için, ciddi bir sorun yaratmaz. Geniş kapsamlı operatif histeroskopi planlandığında, aynı zamanda diagnostik laparoskopi de yapılarak cerrahın, kaza sonucu uterus delinme riskini azaltabilmek amacıyla uterusun içini olduğu kadar dışını da görebilmesi sağlanır. Alerjik reaksiyonlar ve kanama, histeroskopi sırasında görülebilen, olası diğer komplikasyonlardandır.

Laparoskopi Nedir?

Endoskopi veya pelviskopi olarak da adlandırılan laparoskopi, optik bir aletin göbek altında yapılan küçük bir kesi ile girilerek karın boşluğuna sokulması ve doktorun, infertil kadının pelvis organlarını görebilmesine olanak sağlanmasıdır. Laparoskopi, tüplerin hasar görmüş olması, endometriozis, yapışıklıklar ve tüberküloz gibi infertilite nedeni olan birçok sorunda tanı konulmasını sağlayabilir.

Laparoskopi Ne Zaman Yapılır?

Diagnostik (tanı amacıyla yapılan) laparoskopi önceki yıllarda, infertilite sorunu olan kadınlarda, değerlendirmenin tamamlanması için başvurulan rutin bir muayene yöntemiydi. Cerrahi (invaziv) bir uygulama olması nedeniyle genellikle temel infertilite testleri yapıldıktan sonra başvurulan bir yöntemdi. Oysa laparoskopinin infertil kadınların tedavisindeki yeri gönümüzde son derece sınırlıdır ve bizler kliniğimizde laparoskopiyi, çok seyrek uygulamaktayız.

  • Bazı doktorlar, laparoskopiyi pre-menstrüel dönemde (bir sonraki âdet dönemi başlamadan önceki hafta içerisinde) yaparlar. Bu doktorlar laparoskopiyi dilatasyon ve kürtajla (uterus boşluğu iç yüzeyinin kazınmasıyla) birleştirerek gerçekleştirdiklerinden kadının ovülasyon durumu hakkında da aynı prosedür kapsamında bilgi sahibi olurlar.
  • Bazı doktorlar, diagnostik laparoskopinin, endometriumun ince olduğu post-menstrüel fazda olması nedeniyle histeroskopiyle birleştirerek yapmayı tercih ederler.

Laparoskopi Girişiminden Önce Hangi Önlemler Alınmalıdır?

Hastaya laparoskopi girişiminden önceki belirli bir süre boyunca herhangi bir şey yiyip içmemesi önerilir. Laparoskopi öncesinde anestezinin güvenli olup olmadığının öğrenilmesi amacıyla bazı testler de yapılabilir ama günümüzde bu testlere sağlıklı genç kadınların hemen hiçbirinde ihtiyaç duyulmamaktadır. Bazı doktorlar laparoskopiden önce HSG (histerosalpingogram) yapılmasını isteyebilir.

Laparoskopi genellikle gün içerisinde gerçekleştirilir ve girişim sırasında hastanın herhangi bir rahatsızlık hissetmemesi için genel anestezi altında uygulanır.

Laparoskopi Nasıl Yapılır?

İşleme başlamadan önce, karın derisi temizlenir ve gereken şekilde örtülür. Daha sonra vajinadan girilerek uterusa bir alet yerleştirilebilir. Göbek deliğinin tam altından olmak üzere karın boşluğuna, karbondioksit, nitrik oksit veya hava verilir. Verilen bu gaz, karın duvarını ve bağırsakları pelvis bölgesindeki organlardan ayıran bir boşluk oluşturarak üreme organlarının daha kolay görülmesini sağlar.

Minyatür bir gemici dürbününe benzeyen ince bir tüp olan laparoskop, göbek deliğinin tam altından yapılan bir insizyonla içeriye sokulur. Başka bir insizyondan karın boşluğuna sokulan ikinci bir sondayla pelvis organlarına, daha iyi görülebilecekleri pozisyonlar verilir.

Laparoskopi sırasında tüm pelvis taranarak organlar – uterus, yumurtalıklar ve karnın iç yüzeyini döşeyen örtü (periton) sistematik şekilde, doğrudan doğruya gözle görülerek incelenir. Doktor bu oluşumlarda olabilecek hastalıkların yanı sıra yapışıklıkların, endometriozisin ve tüberküllerin mevcut olup olmadığına da bakar. Görülen anormallikler varsa doktor ya bunları düzeltmeye çalışır (operatif laparoskopi) ya da bir biyopsi pensi kullanarak, patolojik muayenede incelenmek üzere küçük doku parçaları (biyopsi) alır. Daha sonra uterusa ve fallop borularına, açık olup olmadıklarını anlamak için mavi renkli bir boya enjekte edilir.

Laparoskopi tamamlandığında, içeriye verilmiş olan gaz boşaltılır ve insizyonları kapatmak amacıyla bir ya da iki dikiş konur. Yapılan insizyonlar çok küçük olduklarından, bu dikişlere genellikle ihtiyaç duyulmaz ve deliklerin flasterle kapatılması yeterli olur.

Daha önce de belirtildiği gibi bazı doktorlar laparoskopiyle birlikte dilatasyon ve kürtaj da uygular ve endometriumdan elde edilen parçaları, gizli tüberküloz olasılığının uzaklaştırılması için histolojik muayene gönderir; ayrıca ovülasyonun gerçekleşip gerçekleşmediğini de araştırır. Bazı doktorlar ise, laparoskopiyle birlikte aynı zamanda uterus boşluğunun normal olduğundan emin olmak amacıyla diagnostik histeroskopi de uygular.

Günümüz doktorlarının çoğu, bir video kameranın laparoskopa bağlı olduğu, cerrahın gördüklerinin TV monitöründe de görülmesini sağlayan video laparoskopi tekniğini kullanmaktadır. Bu çeşit laparoskopi, doktorların video veya CD kayıtlarını daha sonra, mevcut sorunun doğasını açıklamak amacıyla hastaya göstermesini sağlayarak hasta eğitimine de ileri derecede yardımcı olur.

Yakın zamanda gerçekleşen ve cihazların gittikçe daha da küçülmesini sağlayan ilerlemeler, çok küçük laparoskopların yapılmasına olanak tanımıştır. Bir iğne kalınlığında olan bu laparoskoplar, mikrolaparoskop veya iğne (needle) skop olarak adlandırılır. Söz konusu minyatür laparoskoplar laparoskopinin muayenehanede ve anestezi kullanılmaksızın gerçekleştirilmesine olanak verir. Ancak bu küçük laparoskoplarla elde edilen görüntülerin kalitesi, henüz iyileştirilebilmiş değildir.