Ali Çetinkaya Blv. No:52 D:25-26 Alsancak, İzmir
info@drvolkandede.com.tr
Ali Çetinkaya Blv. No:52 D:25-26 Alsancak, İzmir

Gebelikte Bulantı ve Kusma

Gebelikte Bulantı ve Kusma

Gebelik döneminde fizyolojik olarak yükselen hormonlardaki (Östrojen ve B-HCG) artışın normalden fazla olması ya da seviyelerin normal sınırlar içerisinde olmasına rağmen anne adayının bireysel duyarlılığının yüksek olması bulantılara ve kokulardan tiksinmelere neden olabilmektedir. Gebelik hormonlarının beyindeki bulantı merkezini uyarması neticesinde ortaya çıkan durum Emesis Gravidarum (Gebelik Bulantısı) olarak adlandırılır.

Gebelikteki bulantı ve kusmalar genel olarak 5.veya 6.haftada başlar, giderek artarak 8. gebelik haftasında dayanılması en zor günlere ulaşır. Daha sonra yavaşça azalan bulantı ve kusmalar 14. gebelik haftası civarında sona erer. Bulantı ve kusma şikayetleri çok nadiren doğuma kadar devam edebilir. Hormon seviyelerinin normalden yüksek olduğu mol gebelik (üzüm gebeliği) ve çoğul gebeliklerde hormon düzeyleri daha yüksek seyrettiği için bulantı ve kusmalar daha şiddetlidir. B-HCG hormonundaki artış 3. ayın sonlarına yavaşlar ve bulantı şikâyeti de azalır.

Ayrıca genç anne adaylarında, ilk gebeliklerde, gebelik öncesinde de bulantıya hassas kişilerde, şişmanlarda ve sosyokültürel düzeyi yüksek anne adaylarında bulantı ve kusma nispeten daha sık görülür. Gebelerin %50’sinde bulantı-kusma görülmesine rağmen ancak %0,5’inde (binde 5) bu yakınmalar çok şiddetli olup kilo kaybına neden olabilmektedir.

Gebedeki bulantı ve kusmanın gün boyu sürmesi, ayaktan tedaviye yanıt vermemesi, günlük yaşantısını engellemesi, genel sağlık durumunu bozması ya da kilo kaybına yol açması Hyperemesis Gravidarum (aşırı bulantı ve kusma) adı verilen duruma neden olur ve bu durum ileri inceleme ve tedavi gerektiren bir durumdur.

Aşırı Bulantı Kusma Nedenleri

Aşırı bulantı ve kusmanın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte yol açtığı ya da şiddetlendirdiği kabul edilen etkenler şunlardır:

  • Gebelikte artan hormonlar (BHCG, Östrojen, Progesteron). Bu hormonların aşırı yükseldiği mol gebelik ve çoğul gebeliklerde şikayetlerin şiddeti artar.
  • Tiroit Bezinin fazla çalışması (Hipertiroidi)
  • Gebelik öncesi mevcut olan mide rahatsızlıkları (gastrit, ülser, midede Helicobacter Pylori enfeksiyonunun varlığı)
  • İmmun (Bağışıklık) sistem bozukluğu,
  • Beslenme bozuklukları,
  • Psikolojik faktörler

Hastaneye yatış hızlı bir iyileşme ile sonuçlanırken hasta taburcu edildikten sonra şikayetler hemen tekrar edebilmektedir. Bu durum psikolojik faktörlerin de önemli olduğunun bir göstergesidir.

Bu kadar çok sayıda etken sıralanmasına karşın, bugüne kadar bu etkenlerden hiçbiriyle hastalığın nedeni tek başına tam olarak açıklanamamıştır.

Aşırı bulantı ve kusmanın anne üzerindeki olumsuz etkileri:

  • Kilo kaybı
  • Dehidratasyon ve elektrolit bozukluğu
  • Vitamin eksiklikleri
  • Devamlı kusmaya sonucunda yemek borusunda tahrişe bağlı kanlı kusma
  • Asit-baz denge bozukluğu
  • Ciddi olgularda böbrek ve karaciğer yetmezliği

Aşırı bulantı ve kusmanın en sık görülen etkileri dehidratasyon (susuz kalma) ve kilo kaybıdır. Dehidratasyon artıkça elektrolit bozuklukları ve asit-baz denge bozuklukları artmaktadır.

Vücuttaki tüm sistemlerin çalışmasında sıvı ve elektrolit dengeleri çok önemli rol oynar. Tüm kasların düzenli kasılmaları, kalbin çalışması, iç organ fonksiyonlarının sürdürülmesinde sıvı- elektrolit dengesi esas olup aşırı gebelik kusması zamanında müdahale edilmediği takdirde çok ağır sonuçlara yol açabilecek bir hastalık durumudur.

Şiddetli kusması olan hastalarda yeterli tedavi yapılmazsa B1 vitamini eksikliğine bağlı olarak Wernicke veya daha şiddetli durumlarda Korsakoff psikozu gibi sinir sistemi harabiyetine bağlı hastalıklar görülebilir. Diğer vitamin eksikliklerine bağlı belirtiler ve demir eksikliği anemisi de görülebilir.

Kan sodyum düzeylerindeki düşmeye bağlı olarak bilinç bulanıklığı, havale ve solunumda durma görülebilir. Ayrıca sodyum tedavisi çok hızlı yapılırsa bilinç bozukluğu, ellerde ve kollarda kuvvetsizlik gibi sinir sistemi harabiyetine bağlı bulgulara rastlanabilir. Aşırı sıvı kaybına bağlı olarak kan yoğunluğunda bir artış olur ve kanın pıhtılaşmasına neden olabilir.

Bebek Açısından Riskler

Gebeliğin ilk 3 ayında genel olarak bebek anneye çok fazla bağımlı değildir. Anne bu dönemde kilo kaybetse bile bebek normal olarak büyümesine devam etmektedir.

Ayırıcı Tanı:

Bulantı ve kusma sadece gebeliğe özgü şikayetler değildir. Özellikle tedaviye yanıt vermeyen ve 12 haftadan sonra ani başlayan şiddetli bulantı ve kusma varlığında ayırıcı tanıda birçok hastalık düşünülmelidir.

Ayırıcı tanıda en önemli patolojiler; Mol gebelik (üzüm gebeliği), safra kesesi taş veya iltihapları, karaciğer hastalıkları, sindirim sistemi ile ilgili problemler, mide veya onikiparmak bağırsağı ülseri ve yumurtalık kistleridir.

Hiperemesis Gravidarum tanısı için aşırı kusmaya ek olarak sıvı eksikliği bulgularına rastlanması, tansiyon düşüklüğü veya nabız artışı yeterlidir. Önemli olan nokta bulantıya neden olabilecek diğer durumları ekarte etmektir.

Hastanın Değerlendirilmesi:

Bulantı ve kusma şikâyeti ile başvuran hastada öncelikle sistem muayeneleri yapılır ve arkasından hasta ultrason ile değerlendirilir. Sistem muayenelerinde özellikle vücudun su kaybı değerlendirilir. Sonrasında yapılacak ultrason ile gebelik haftası ve bebeğin durumu değerlendirilir. Böylece üzüm gebelik ve çoğul gebelik ekarte edilmiş olur.

Ayrıca kan sayımı, idrar tahlili, biyokimya (karaciğer ve böbrek tahlilleri), elektrolit (sodyum, potasyum) ve tiroit tetkiklerine bakılır ve sonuçlara göre tedavi planı yapılır.

Tam idrar tetkikinde idrar rengi, yoğunluğu ve keton cisimcikleri bakılır. İdrar renginde koyulaşma, yoğunluğunda artma (yoğunluğun 1020’üzerine çıkması), aseton ve diğer keton cisimlerinin izlenmesi durumun ciddiyetini gösterir. Ayrıca ciddi durumlarda kandaki elektrolit olan sodyum ve potasyum düşme ve kan konsantrasyonunda artış izlenebilir. Süre uzadıkça karaciğer ve böbrek testlerinde de bozulmalar başlar. Bazı hastalarda tiroit bezinin fazla çalıştığı da gözlenebilir.

Tüm muayene ve yapılan tetkiklerde idrar yolu enfeksiyonu varlığı araştırılmalıdır. Çünkü idrar yolu enfeksiyonları gebelik döneminde bulantı kusmalarda ciddi artışa neden olabilir. Tedavi, tüm bu değerlendirmelere göre planlanır.

Tedavi

Gebelik bulantı ve kusmasının tedavisinde iki basamak vardır.

Birinci basamak tedavi gebeyi bulantı uyaranlarından mümkün olduğunca uzak tutmak ve önlem almaktır.

İkinci basamak ise doktorun uygun gördüğü yerde (ev, hastane), sıvı eksiğinin yerine konması, uygun dozda bulantı giderici ilaç ve vitamin tedavileridir.

Öneriler ve Alınabilecek Önlemler

  1. Rahatsız eden kokulardan, mutfak ortamından, hatta ev ortamından uzaklaşmak bile gerekebilir. Yemek kokusu (özellikle de et kokusu), kahve kokusu, parfüm kokusu, sigara kokusu, uçucu maddelerin kokusu (petrol ürünleri) gebelerdeki bulantı ve kusmayı tetikleyen başlıca kokulardır. Evdeki düzen mide bulantısını azaltacak şekilde değiştirilmelidir.
  2. Sık sık ve az yemek tercih edilmelidir. Gün boyunca 3 ana öğün arasında besleyici 3 mini öğünler yapmaya gayret edilmelidir.
  3. Sabah saatlerinde kuru gıda tüketimi tercih edilmelidir. Eğer sabah bulantısı çok şiddetli ise sabah uyandıktan sonra çubuk kraker, bisküvi ve leblebi yemek ve ayağa kalkmadan bir 15 dakika beklemek sabah bulantılarını azalmasına yardımcı olur. Eğer daha ilk ayağa kalkmada kötüleşiyorsanız yataktan çıkmadan kahvaltınızı yatakta yapın, 15 dakika bekleyin sonra kalkmayı deneyin. Çünkü ani hareketler sabah bulantılarını arttırır.
  4. Bol su içilmelidir. Su ve sıvı gıdalar yemekle birlikte değil yemeklerden 1 saat sonra içmeye başlanmalı ve yemek aralarında içilmeye özen gösterilmelidir. Soğuk, berrak, karbonatlı ve ekşi sıvılar (ör. zencefilli gazoz, limonata, buzlu şeker) küçük miktarlarda alındığında daha iyi tolere edilir. Pipet veya çok küçük bardak kullanmak bazen yardımcı olur.
  5. Hafif ve yağsız yiyecekler yenmelidir. BRAT diyeti denemek faydalıdır. (Muz-pirinç-elma püresi ve tost) bu diyet kabızlığı da iyi gelir. Çocuklarda sık kullanılır.
  6. Yağlı yiyecekler (kızartma gibi) mide boşalmasını geciktirdiği, sebzeler ve lifli gıdaların sindirimi daha uzun zaman aldığı, portakal ve limonlu meyve suları asit oluşumunu arttırdığı, demir preparatları tahriş edici etkiye sahip olabildiği için, bu besin ve preparatların tüketiminden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Ayrıca baharatlı ve acılı yemekler bulantıyı arttırabilir.
  7. Haşlanmış patates, ekmek, pirinç pilavı, makarna, peynir, kuruyemişler ve ayran genellikle mide bulantısına iyi gelir. Son zamanlarda yapılan bazı çalışmalarda protein içeren yoğurt ve peynir gibi gıdaların, kraker ve ekmek gibi karbonhidrat içeren gıdalara oranla daha az bulantı yaptığına dair bulgular vardır. Ayrıca kişi ne yiyebiliyorsa onu yemelidir. Bebek henüz çok küçük olduğu için bebeğin gelişimi için anne vücut depoları yeterlidir.
  8. Az pişmiş etten, kalıp halinde mayalanmış peynirden ve rafadan yumurtadan kaçınılmalıdır. Bu gıdalar, anne adaylarını hasta edebilecek mikroplar taşıyabilir. Zencefil çayı, papatya, nane ve maden suyu bulantının giderilmesine yardımcı olabilir.
  9. Hastalar hangi gıdaları en iyi tolere ettiklerini belirlemeli ve bu gıdaları tüketmeye çalışmalıdır. Baharatlı, kokulu, yüksek yağlı, asidik veya çok tatlı yiyecekler yerine protein ağırlıklı, tuzlu, az yağlı, yumuşak ve/veya kuru olan aperatifler/yemekler tüketilmelidir. Örneğin fındık, simit, kraker, mısır gevreği, kızarmış ekmek. Nane şekerlerini emmek yemek sonrası mide bulantısını azaltabilir.
  10. Yemekten sonra dişleri fırçalamak tükürük tükürmek ve ağzı sık sık durulamak da yardımcı olabilir. Farklı bir diş macununa geçmek, güçlü aromalı diş macununun tetikleyici olduğu kişilere yardımcı olabilir.

Gebelikte Bulantı ve Kusmaya Karşı Beslenme Örneği

Yataktan kalktıktan sonra: 1 dilim peynir

Kahvaltıda: 2 ince dilim ekmek, 1 dilim peynir, 4-5 tane zeytin, yeşillik, domates salatalık

Ara Öğün: Meyve (1 kâse kiraz veya 3-4 tane kayısı/erik veya 1 tane şeftali) veya süt (1 bardak) veya peynir (1 dilim) veya yoğurt (1kase)

Öğlen: 4 yemek kaşığı sebze yemeği veya 4 yemek kaşığı kurubaklagil veya 3-4 köfte kadar et, balık veya tavuk, 2 yemek kaşığı pilav veya 1 dilim ekmek, 1 kâse salata

Ara Öğün: Meyve (1 kâse kiraz veya 3-4 tane kayısı/erik veya 1 tane şeftali) veya süt (1 bardak) veya peynir (1 dilim) veya yoğurt (1 kâse)

Akşam: 4 yemek kaşığı sebze yemeği veya 4 yemek kaşığı kurubaklagil veya 3-4 köfte kadar et, balık veya tavuk, 2 yemek kaşığı pilav veya 1 dilim ekmek, 1 kâse salata

Yatmadan: 1 dilim peynir veya 1 bardak süt

Gebelikte Bulantı ve Kusmada İlaç Tedavisi

Alınan önlemlere rağmen bulantı ve kusmalar şiddetli olarak devam ediyorsa ilaç tedavisine geçilmelidir. İlaç tedavisi evde veya hastanede yapılabilir.

Hastanın genel durumu bitkin veya hastada dehidratasyon bulguları mevcutsa, gebelik öncesine göre %5’ten fazla kilo kaybı oluşursa, hasta ağızdan beslenemiyorsa, verilen ilaçlara yeterli yanıt alınamıyorsa, idrar ve kanda keton artışı varsa yatarak tedavi yapılır. Tedavide amaç sıvı açığının kapatılması, kusmaların engellenmesi, eksik olan vitamin ve minerallerin yerine konmasıdır.

Kusmayı önleyen ilaçlar:

Postadoxin, Dramamine, Emedur, Metpamid ve Largactil gibi birçok ilaç kullanılabilir. Zofran B kategorisinde bir ilaç olmasına karşın yeterli bilgi bulunmadığı için gebeliğin ilk 3 ayında zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır.

Kortikosteroidler: Bazı çalışmalarda yararı gösterilmiştir.

Akupunktur: Bazı çalışmalarda yararı gösterilmiştir.

Bulantı Bileklikleri

Bulantısı olanlarda kullanılan bu bilekliklerin bileğin iç yüzündeki P6 akupunktur noktasına basınç uygulayarak bulantıları azalttığı ileri sürülmektedir. İlaç içermeyen bu bilekliklerin bebek için herhangi bir riski yoktur. İsteyen gebeler kullanabilir.

Bulantının Olumlu Yönleri

Bulantıların sabah ortaya çıkmasının verdiği rahatsızlığı yanında bazı avantajları da vardır. Sabah kalkar kalkmaz hamile olduğunuzu hatırlar ve yaşam tarzınızı gebeliğe uygun şekilde sürdürmeye devam edersiniz. Bulantılar gebelik hormonlarının iş başında olduğunun ve gebeliğin normal seyrettiğinin en önemli belirtilerinden biridir. Tersi olarak sağlıklı bebekleri olan ve hiç bulantı yaşamamış çok sayıda anne de vardır.

Bulantı ve kusmaya bağlı olarak bir miktar kilo kaybı olması durumunda endişelenmeye gerek yoktur. Bunun bebek üzerinde genellikle olumsuz bir etkisi olmaz. Yapılan çalışmalarda ilk 3 ayda (14 hafta) gebelerin ortalama 1 kilo aldıkları belirlenmiştir. Erken gebelikte sağlıklı beslenme konusunda ısrarcı olmamak gerekir. Gebeliğin ilk 3 aylık döneminde bebeğin gelişimi için annenin depolarının yeterli olduğu bilinmektedir.