Ali Çetinkaya Blv. No:52 D:25-26 Alsancak, İzmir
info@drvolkandede.com.tr
Ali Çetinkaya Blv. No:52 D:25-26 Alsancak, İzmir

Yumurtlama Günü Hesaplama

Yumurtlama Günü Hesaplama

Normal Adet Döngüsü ve Gebelik Başlangıcı

Görülen ilk âdet kanamasından (MENARŞ) son âdet kanamasına (MENOPOZ) kadar her ay tekrarlanan, beyin ve yumurtalık arasında gerçekleşen hormonal değişiklikler ve rahimden âdet kanaması ile karakterize, özellikle genital sistem olmak üzere tüm organizmayı etkileyen siklik değişikliklere adet döngüsü veya menstrüel siklus denir.

Kısaca adet döngüsü, hormonların etkisi ile üreme organlarının her ay geçirdiği değişikliklerdir. Bu değişiklikler sıklıkla âdet kanaması nadiren gebelik ile sonlanır. Normal bir adetin başlangıcından diğer adetin başlangıcına kadar geçen süre (1 siklus) ortalama 28 gündür. Bu süre, 7 gün eksik veya fazla olabilir, 21-35 gün arasında seyredebilir. Âdet kanaması yaklaşık 5 gün sürer. Bu kişiden kişiye değişmekle birlikte bazılarında 2 gün bazılarında ise 8 güne kadar uzayabilir. Bir adet döneminde kaybedilen kan miktarı ise yaklaşık 30ml (20-80ml) kadardır. Âdet kanamasının ilk günü siklusun da ilk günüdür. Buna son adet tarihi denir. Adetler üreme çağı boyunca gebelik ve emzirme dönemleri dışında her ay düzenli şekilde olmakta ve menopozla birlikte sona ermektedir.

Kadında Yaşam Dönemleri

Kadın hayatı, yaşam boyunca fizyolojik olarak bazı farklı dönemler gösterir.

Hormonal, bedensel ve ruhsal değişikliklere göre kadın yaşamını 5 döneme ayırmak mümkündür.

Bu dönemler:

  • Çocukluk dönemi
  • Puberte (ergenlik) dönemi
  • Üreme dönemi (reprodüktif dönem)
  • Menopoz (kimakterik dönem)
  • Yaşlılık dönemidir.

Anne karnındaki fetüste başlayan hormonal (endokrin) aktivite, gebelik süresince anneden fetüse geçen hormonlar ile gerçekleşir. Doğum sonrasında yenidoğan bebeğin vücudunda hızla azalan gebelik hormonlarının etkisiyle bazen kız bebeklerde de vajinadan az miktarda kanama olabilir. Aynı etki mekanizması yenidoğan kız çocuğunun meme başlarından süte benzer bir salgı gelmesine de neden olabilir. Bu etki, puberte dönemine kadar inaktif olarak kalır. Puberte dönemi ile aktiviteye başlayan hormonal sistem, menopoza kadar bu aktivitesini sürdürür. Bu aktif dönem kadın yaşamının en uzun dönemini oluşturarak reprodüktif dönem adını alır.

Menopozla birlikte artık hormonal aktivite yavaşlar, âdet kanamaları seyrekleşir ve sonrasında kadın adetten kesilir. Yaşlılık döneminde ise hormonal aktivite tamamen biter.

Adet Görme Mekanizması

Adet döngüsü sırasında vücutta oluşan hormonal ve fiziksel değişikleri daha kolay anlayabilmek için döngüyü anatomik olarak sınıflandırmak daha doğrudur. Adet siklusu beyin-yumurtalıklar-rahim sistemi tarafından kontrol edilen karmaşık bir döngüdür.

Beyinde gerçekleşen olaylar

Âdet kanamasının başladığı gün döngünün 1. günü olarak kabul edilir. Her adet döngüsünün ilk günlerinde beyinde hipotalamustan salgılanan GnRH adlı hormon, hipofiz bezinden follikül stimüle edici hormon (FSH) salgısını uyarmaya başlar. FSH hormonunun hedefi adından anlaşılacağı gibi yumurtalıklar içinde bulunan folliküllerdir (yumurtalar) ve bu horon birçok follikülün büyümesini sağlar. Uyarılan folliküler büyürken follikül içinde bulunan granüloza hücreleri de östrojen adı verilen kadınlık hormonunu salgılamaya başlar. Günler geçip folliküler büyüdükçe kandaki östrojen miktarı da artar.

Artan bu östrojenin 2 görevi vardır. İlk görevi hipofizi etkileyerek artık daha fazla FSH üretmesini engellemektir. Yani hipofiz bir tür termostat görevi görür. Östrojen yükseldikçe beyin yeteri kadar follikülün büyümeye başladığını anlar ve FSH üretimini azaltır.

Östrojenin diğer görevi de rahmin içini döşeyen ve endometrium adı verilen zar tabakasını kalınlaştırmaktır. Bu zar tabakasının görevi bir gebelik olduğunda embriyonun yerleşmesi için yataklık etmektir. Östrojen artıp endometrium kalınlaştıkça kanama da azalır ve sonunda âdet kanaması tamamen kesilir.

Başlangıçta birçok follikül büyümeye devam ederken bunlardan bir tanesi seçilerek baskın hale gelir. Baskın follikül büyümeye devam ederken diğer büyümeye başlayan follikülerde büyüme durur. Follikül olgunlaştıkça giderek içi sıvı dolu ufak bir kese haline gelir.

Yumurtlama Günü (Ovulasyon)

Yumurtlama Günü Nasıl Hesaplanır?

Adet sonrası 2. haftadan itibaren âdet kanamanız durmuş ve yumurta büyümeniz hızlanmıştır. İkinci haftanın sonlarında yumurtlama (ovülasyon) ve hemen arkasından büyük buluşma yani döllenme (fertilizasyon) tamamlanacaktır.

Östrojen ve progesteron hormonunun salgılanmasındaki artış ile rahimde bir dizi değişiklik meydana gelir. Birinci haftada kan damarları açısından zengin ve kanama eğilimdeki rahim artık yavaş yavaş döllenmiş yumurtanın tutunabileceği ve yerleşebileceği bir hale bürünmektedir. Ultrasonda rahim kalınlığında artış izlenir. Aynı dönemde yumurta hücreleri büyümekte ve follikül adı verilen sıvı dolu keselerin içerisinde olgunlaşmaktadır. Yumurta boyutu 18-20 mm. boyuta ulaştığında yumurtlama (ovülasyon) gerçekleşir. Fallop tüpü sürekli hareket halindedir ve yumurta hücresi yumurtlama ile serbestleştiğinde hücreyi hemen içine alır. Fallop tüpünün içindeki tüycüklerin hareketleriyle hücre rahim içine doğru ilerlemeye başlar ve burada hazır bekleyen sperm hücreleri topluluğuyla karşılaşır.

Her adet döneminde kadında yumurtalıklarından sadece bir yumurta atılır. Çift yumurta ikizlerinde ve üçüzlerinde farklı olarak tek bir yumurta değil birden fazla yumurta atılır.  Bu yumurtaların hepsi döllenir ise çoğul gebelik olur. Eğer yumurtalama ile atılan yumurta döllenir ve döllenmiş yumurta rahime yerleşirse gebelik meydana gelir.

Eğer çatlayan yumurta döllenmezse kalınlaşan rahim âdet kanaması şeklinde dışarı atılır. Sonuç olarak her ay adet görülmesinin nedeni de oluşabilecek gebelik için rahim iç duvar tabakasının yenilenmesidir.

Yumurtlama günü hesaplamak için kullanılan yöntemler

  1. Takvime Bakalım

Takvimi kullanarak ne zaman yumurtladığınızı öğrenmek istiyorsanız, iki adet döneminiz arasında kaç gün olduğunu bilmeniz gerekir. Yumurtlama öncesindeki 72 saat ve sonrasındaki 48 saat aralığında cinsel ilişkide bulunmaya özen gösterin. Sperm hücresinin yaşam süresi 72, yumurta hücresinin ise 24-48 saattir. Buna göre günlük bazı planlarınıza ara vererek hamile kalma çalışmalarına ağırlık vermeniz gerekecektir. Yumurtlama tarihinizin 72 saat öncesinden başlayarak yumurtlamanın 48 saat sonrasına kadarki dönem içinde cinsel ilişkiye girmek gebelik şansını arttırır.

Yumurtalama günü yaklaşık olarak, kaç günde bir adet görüyorsanız o gün sayısından 14 çıkararak hesaplanabilir. Örneğin, 28 gün aralıkla adet gören bir kadın için yumurtlama günü 28 – 14 = 14 (Adetinin 14. günüdür). Hamilelik ihtimalinin en yüksek olduğu zamanlar yumurtlama tarihinden 3 gün önceden 2 gün sonraya kadar olan zaman aralığıdır. Yani 28 günde bir adet gören bir kadın için 11.- 16. günler arası hamilelik ihtimalinin en yüksek olduğu dönemdir.

28 günde bir adet gören kadınlarda yumurtlama 14. günde olmaktadır.

30 günde bir adet gören kadınlarda yumurtlama 16. gündür.

35 günde bir düzenli adet gören kadının yumurtlama günü 21. güne denk gelir.

  1. Bazal Vücut Isısına Bakalım

Bazal vücut ısısı, vücudunuzun gün içinde en düşük ısıda olduğu zamanki termometre değeridir. Bu işi yapmanın en doğru yolu ise sabah siz daha yataktan kalkmadan vücut ısınızı ölçmenizdir. Bu amaca yönelik özel bir termometre temin etmeniz gerekir.

Yumurtlamayla birlikte vücuttaki progesteron hormonu artmaktadır. Bu artış sizin vücut ısınızı yükseltecektir. Genellikle yumurtlama günü itibariyle başlayan 0,5 ile 1 derece arasında değişen bir yükseliş gözlemlenir. Ancak bu yöntemde dikkat edilmesi gereken nokta vücut ısısının yumurtlamadan sonra ciddi artış göstermesidir. Vücut ısınız arttığında yumurtlama çoktan gerçekleşmiş olabilir. Bu nedenle Bazal Vücut Isısı Takibi ile yumurtlamanın hangi günlerde gerçekleştiğini tespit etmek ve bu günleri kullanarak bir sonraki yumurtlama tarihini tespit etmek daha doğru sonuçlara hizmet eder. Hastalık gibi durumlarda vücut ısınızın değişeceğini de göz ardı etmeden bu yöntemi güvenle kullanabilirsiniz.

  1. Salgılara Bakalım

Yumurtlama belirtilerinden biri de vajinal akıntıda artıştır. Yumurtlamadan önce bu sıvı spermlerin yüzmesini ve rahmi rahatlıkla geçmesi için kayganlaşmış ve esnekleşmiş bir hal alır. Pişmemiş yumurta akını anımsatan bu salgıyı iki parmağınız arasında uzattığınızda 5-6 cm’lik kopmayan bir ip yapabildiğinizi görürsünüz. Bu yumurtlama için bir alarmdır ve size de yatak odasına doğru yönelme ikazıdır. Yumurtlama öncesi artan östrojen hormonu normalde beyazımsı ve daha kuru yapıdaki mukus salgısını yeni döneme hazırlamaktadır.

  1. Ovulasyon Testleri

Yukarıdaki 3 yöntem size uymadıysa veya hoşunuza gitmediyse birkaç alternatifiniz daha var. Bunlar eczanelerde satılan ve evde de yapılabilen testlerdir.

Ovulasyondan önce vücuttaki alarmlardan biri de tükürükte oluşur. Mikroskobik incelemelerde tükürük yapısında bazı farklılaşmalar olduğu tespit edilebilmektedir. Tükürükteki östrojen hormon artışı yumurtlama öncesi gerçekleşen bir sinyaldir. Ayrıca terden alınan örneklerle de yumurtlama sinyallerine ulaşılabildiğini biliyoruz.

Tükürük ve terle ilgili testler ülkemizde çok yaygın değildir ancak LH adı verilen bir hormonun tespitine yönelik yapılan testler bolca kullanım alanı bulmaktadır. Bu hormon yumurtlama öncesi kanda ve idrarda üst seviyelere çıkmaktadır. Evde idrarınızdaki LH değerini ölçerek yaklaşık bir gün öncesinden yumurtlama gününüzü tespit edebilirsiniz.

Fallop tüpü (spermle yumurtanın buluşma noktası) bir yumurtayı 12 ile 24 saat arasında canlı olarak barındırır, spermler ise kadın vücudunda 3 ile 5 gün arasında yaşayabilmektedir. Cinsel ilişkinin zamanlamasını yumurtlama öncesinden başlatmak bu nedenle önemlidir.