Mini İVF ya da mini tüp bebek tedavisi daha düşük dozda ilaç kullanılarak daha az sayıda ancak daha kaliteli yumurta geliştirilmesi temeline dayanır. Geliştirilen bu yumurtalar alındıktan sonra yine mikroenjeksiyon tekniği uygulanarak döllenme sağlanır. Döllenme sonrasında oluşan embriyoların tutunma olasılığının daha yüksek olduğu düşünülerek hastaya transfer edilir. Aslında tedavide farklı olan, yumurta geliştirme yöntemidir.
Mini IVF ile IVF Arasındaki Farklar Nelerdir?
Mini IVF uygulamasında günlük iğneler ve yüksek dozda ilaç kullanımı yoktur, kısaca bu tedavi basitleştirilmiş tüp bebek tedavisidir. Özellikle yumurta sayısı az veya ileri yaş hastalarda başarı oranları klasik tedavilerden daha yüksektir.
MİNİ-IVF protokolü uygulandığında daha az sayıda ancak daha kaliteli yumurta geliştirilmektedir. Geliştirilen bu yumurtalar toplandıktan sonra klasik tüp bebek ve ICSI teknikleri uygulanır. Sonrasında oluşan kaliteli embriyolar hastaya transfer edilir.
Ancak bu tedavi de ilaçsız tüp bebek tedavisi gibi genellikle yüksek doz ilaç kullanılmasına rağmen fazla sayıda yumurta elde edilemeyen ve kaliteli embriyo gelişmeyen kadınlarda tercih edilebilir. Özellikle ileri yaştaki ve yumurtalık rezervi azalan kadınlarda Mini IVF tedavisinin başarı oranları diğer klasik tedavilerden daha az değildir. Bu hastalarda çok yüksek doz ilaç kullanılırsa yumurta kalitesi de genellikle düşmektedir. Mini tüp bebek tedavisinde mantık hastanın kendi hormonları ve düşük doz ilaçlarla yumurtaların gelişmesidir.
Mini-İVF tedavisinde diğer önemli bir avantaj da maliyetinin düşük olmasıdır. Çünkü tüp bebek tedavisinde yüksek doz ilaç kullanımı nedeniyle tüp bebek masrafına ek olarak ciddi bir ilaç maliyeti oluşmaktadır.
Kimler Mini Tüp Bebek Tedavisinden Faydalanabilir?
Mini IVF tedavisinde az fakat kaliteli yumurta elde etmek amaçlanmıştır. Bu nedenle bir yumurta dahi üretilmiş olsa tedavinin iptali ya da yaştan dolayı tedaviye devam edilmeme gibi bir durum söz konusu değildir. Çünkü bir bebek dünyaya getirmek için sağlıklı bir yumurta yeterlidir.
İleri yaş ya da yumurtalık rezervi azalmış kadınlar veya tam aksine yaşı genç olup çok sayıda yumurta üreten kadınlar Mini IVF tedavisinden faydalanabilir.
Yumurtalık rezervi azalmış hastalarda fazla miktarda ilaç kullanılmasına rağmen az yumurta gelişmekte ve yumurta kalitesi de düşmektedir. Yüksek doz ilaç kullanımı da kalite bozulmasını artırabilir. Bu hastalarda daha düşük dozda ilaç verilmesi kalite sorununu çözebilir. FSH hormonu yükselmiş olan ama hala adet gören hastaların Mini IVF yöntemiyle gebe kalma şansı olabilir.
Polikistik over hastalığı olan kadınlara, hiperstimülasyon sendromu (yumurtalıkların aşırı uyarılması) riskinden korunmak için Mini IVF uygulanabilir. Çünkü fazla yumurta gelişimi de fazla miktarda östrojen hormonu üretimine ve buna bağlı olarak yumurta kalitesinin bozulmasına neden olur. Bu nedenle çok az ilaç kullanılarak ve östrojen seviyeleri makul düzeyde tutularak risk azaltılmış olur.
Mini IVF Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Nelerdir?
Tedavi diğer uygulamalarda olduğu gibi adetin 3. günü başlar ve ilaç olarak ağızdan alınan bir hap olan Clomiphene Citrate kullanılır. Yumurtalar belli bir büyüklüğe ulaştığında tedaviye düşük dozda iğne formunda başka bir ilaç eklenerek yumurta gelişiminin tamamlanması sağlanır.
Genellikle diğer klasik tedaviler gibi adetin 3. günü klomifen veya letrozol ilaçları kullanılır ve vücudun kendi FSH hormonunun yükselmesi ve yumurtaların uyarılmaya başlaması beklenir. Yaklaşık 4-5 günlük bir tedaviden sonra genellikle yumurtalar 10 mm ve daha büyük boyutlara varırlar. Tedaviye ara verilmeden FSH ve/veya LH hormonuyla devam edilir. Yaklaşık olarak 2-4 günlük bir tedavi sürecinden sonra yumurtalar toplanmaya hazır hale gelir.
